-
1 kazmak
(kazar)В1) рыть, копа́ть2) выре́зывать; гравирова́тьmühür kazmak — выреза́ть печа́ть
◊
kazma kuyuyu kendin düşersin! или kazma kuyuyu kazarlar kuyunu! — посл. не рой друго́му я́му, сам в неё попадёшь! -
2 kazmak
vt (ab) graben, schaufelnbirinin kuyusunu \kazmak jdm das Wasser abgrabenkendi kuyusunu kendi \kazmak ( fig) sich sein eigenes Grab schaufeln -
3 Grube
Grube <-n> ['gru:bə] fçukur; bergb ocak, maden (ocağı); (Kalk\Grube) kuyu; (Gold\Grube) maden;wer anderen eine \Grube gräbt, fällt selbst hinein ( prov) el için çukur [o kuyu] kazan, kendisi içine düşer, kazma elin kuyusunu, kazarlar kuyunu -
4 hineinfallen
hinein|fallener fiel mitten in die Pfütze hinein su birikintisinin tam içine düştü;wer andern eine Grube gräbt, fällt selbst hinein ( prov) el için çukur [o kuyu] kazan, kendisi içine düşer, kazma elin kuyusunu, kazarlar kuyunu
См. также в других словарях:
kazma elin kuyusunu, kazarlar kuyunu — sen başkasına kötülük yapma yolunu tutarsan başkası da sana kötülük yapma yolunu tutar anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazmak — i, ar 1) Herhangi bir araçla toprağı açmak, oymak 2) Bu yolla çukur, kuyu, yol vb. oluşturmak Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? M. A. Ersoy 3) Hakketmek Birleşik Sözler kazaratar kumkazan Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kazdığı çukura … Çağatay Osmanlı Sözlük